Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

Daru's-Sunne Neşidler

4 Ağustos 2014 Pazartesi

İbn Abdilberr, Camiu Beyani'l-İlm'de şöyle der:


Sevgili kardeşim!
Asılları muhafaza edip, onlarla ilgilenmeye özen göster.
Şunu iyice bil ki, Kur'an ve sünnet hükümlerini muhafaza etmekle meşgul olan,
fakihlerin sözlerine bakıp,
bunları içtihatlarına yardımcı,
tetkik yollarına anahtar,
birçok mânaya yorumlanabilen kapalı ifadelere tefsir olarak gören,
mutlaka bağlanılması gereken sünnetleri taklid edercesine; imamlardan herhangi birini, üzerinde hiç düşünmeksizin taklid etmeyen,
âlimlerin meşgul olduğu sünnetleri ezber ve anlama işinden uzak kalmayan,
araştırma ve anlamalarda onları takip eden,
yaptıkları çalışmalardan dolayı onlara şükranlarını sunan,
çoğunluğu oluşturan doğru görüşlerden dolayı da onları takdir eden,
ancak kendilerini hatasız görmedikleri gibi onları da hatalardan uzak görmeyen kişi,
selef-i salihîn yoluna tutunmuş, doğru yolu bulmuş ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in sünnetine ve sahâbîlerin (Allah onlardan razı olsun) yoluna tâbi olmuştur.
Kendisini tetkikten ve zikrettiğimiz hususlardan muaf görüp, re’y ile yetinerek sünnetlerden yüz çeviren kimse sonunda hem sapar hem de saptırır.
Yine bütün bunları bilmeyen kimse ilimsiz olarak fetva vermeye kalkar ki bu, körlüğün en şiddetli ve yolların en saptırıcısıdır.

İşittiririm, şayet seslendiğimde diri olursan
Lakin seslendiğim kimsede hayat yoktur
Kötüleyici sözden kurtulacak değilim
Dağ üzerindeki bir mağarada olsam dahi
İnsanlardan selametle kurtulan kimdir?
Gözlerinden kaybolsam, saklandığım yayılır

Ey kardeşim! Bil ki; sünnet ve Kur’ân iki asıldır. Re’y bu ikisine göre ölçülür. Sünnet, re’ye göre ölçülmez. Aslı bilmeyen fürûya asla ulaşamaz!!!

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)