Buhârî (no 5355); Ömer b. Hafs – babası - el-A’meş – Ebu Salih
- Ebu Hureyre radıyallahu anh yoluyla rivayet ediyor: Nebî sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu:
«أَفْضَلُ
الصَّدَقَةِ مَا تَرَكَ غِنًى، وَاليَدُ العُلْيَا خَيْرٌ مِنَ اليَدِ السُّفْلَى،
وَابْدَأْ بِمَنْ تَعُولُ» تَقُولُ المَرْأَةُ: إِمَّا أَنْ تُطْعِمَنِي، وَإِمَّا
أَنْ تُطَلِّقَنِي، وَيَقُولُ العَبْدُ: أَطْعِمْنِي وَاسْتَعْمِلْنِي، وَيَقُولُ
الِابْنُ: أَطْعِمْنِي، إِلَى مَنْ تَدَعُنِي "، فَقَالُوا: يَا أَبَا
هُرَيْرَةَ، سَمِعْتَ هَذَا مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ؟ قَالَ: «لاَ، هَذَا مِنْ كِيسِ أَبِي هُرَيْرَةَ»
“Sadakanın üstünü sadaka vereni zengin bırakandır.
Yukarıdaki el, aşağıdaki elden üstündür. En yakınlarından başla.” (Ebu Hureyre
dedi ki:)
“Kadın: “Beni ya doyur, ya da boşa” der. Köle: “Beni ya doyur ya da
çalıştır” der. Oğul: “Beni doyurmayıp da kime bırakacaksın?” der. Dediler ki:
“Bunu
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den mi işittin ey Ebu Hureyre!” O da
dedi ki:
“Hayır, bu Ebu Hureyre’nin anlayışındandır.”
Ebu Hureyre radıyallahu anh’ın anlayışından olan kısım: “Kadın
der ki…” kısmından itibaren başlayan kısımdır. İnsanlar Ebu Hureyre radıyallahu
anh’ın hadisin ardından yaptığı bu açıklamayı da Rasûlullah sallallahu aleyhi
ve sellem’den sabit olan bir söz gibi anladılar, bu yüzden kendisinin sözü mü,
yoksa Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in sözü mü diye tespit etmek için
sordular. Ebu Hureyre radıyallahu anh de bu yanlış anlamayı gidermiş oldu.
Sünnete karşı şaibe oluşturmak isteyen şiiler ve onlara tâbi
olan zındıklardan bazı maksatlı kimseler bu hadisi, “Ebu Hureyre cebinden hadis
uydurduğunu itiraf ediyor” diyerek suiistimal etmeye çalışmaktadırlar.
Görüldüğü gibi, bilakis Ebu Hureyre radıyallahu anh, Rasûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem’den işittiği söz ile kendisine ait açıklamayı ayırt etmiş,
kendisine ait sözün Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e aitmiş gibi
anlaşılması üzerine bu yargıyı düzeltmiştir.
Nesâî Sunenu'l-Kubrâ (9167) ve Ahmed b. Hanbel’in bir rivayetinde
(2/527) İbn Aclan – Zeyd b. Eslem – Ebu Salih – Ebu Hureyre radıyallahu anh
isnadıyla ve şu ziyade ile gelmiştir:
“Dediler ki: “En yakınlar kimlerdir ey
Allah’ın rasulü?” Bunun üzerine “Kadın der ki:..” buyurdu…” Bu ziyade bu
şekliyle münkerdir. Zira bu şekliyle İbn
Aclan rivayet etmiş olup onun hafızası zayıftır.
İbn Hacer dedi ki: “İbn Aclan Ebu Hureyre
hadislerini karıştırmıştır.” Zehebi de şöyle nakleder: “Ezberi kötüdür. Hakim
dedi ki: Muslim İbn Aclan’ın rivayet ettiği 13 hadisi ancak şahit getirmek
(diğer rivayetleri takviye etmek) amacıyla rivayet etmiştir.”
Buhari’nin
isnadındaki sika ve sebt raviler bu kısmı Ebu Hureyre radıyallahu anh’den mevkuf
olarak rivayet etmişlerdir.
Nitekim Nesai’nin (Sunenu’l-Kubra 9166) rivayetinde yine İbn
Aclan – Zeyd b. Eslem – Ebu Salih – Ebu Hureyre radıyallahu anh tarikiyle gelen
rivayete göre Ebu Hureyre bu hadisi rivayet ettikten sonra,
“Ebu Hureyre’ye en
yakınlar kimlerdir?” diye sorulmuş, bunun üzerine Ebu Hureyre radıyallahu anh: “Kadın
der ki:…” diyerek yukarıda geçtiği gibi cevap vermiştir.
Ahmed b. Hanbel’in (2/524); Abdulmelik b. Amr (el-Kaysî) –
Hişam – Zeyd - Ebu Salih – Ebu Hureyre radıyallahu anh yoluyla sevk ettiği
rivayette hadisi rivayet ettikten sonra Ebu Hureyre radıyallahu anh’e:
“Yakınlar
kimlerdir?” diye sorulduğu, bunun üzerine “Kadın der ki:..” diyerek bu
açıklamayı yaptığı geçer.
Bu isnad hasendir. İbn Aclan’ın ikinci rivayetiyle de
mutabık olduğundan şahidiyle sahih derecesine çıkar. İbn Aclan’ın birinci
rivayetinin ise ezberindeki kusurdan kaynaklandığı anlaşılmış oluyor.
Böylece bütün bu tespitlerden sonra hadisenin şu şekilde
cereyan ettiği netlik kazanıyor:
“Ebu Hureyre radıyallahu anh dedi ki: “Rasûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Sadakanın üstünü sadaka vereni zengin bırakandır.
Yukarıdaki el, aşağıdaki elden üstündür. En yakınlarından başla.” Ebu Hureyre radıyallahu
anh’e:
“En yakınlarla kastedilenler kimlerdir?” diye soruldu. Dedi
ki:
“Kadın: “Beni ya doyur, ya da boşa” der. Köle: “Beni ya
doyur ya da çalıştır” der. Oğul: “Beni doyurmayıp da kime bırakacaksın?” der.
Dediler ki:
“Bunu (yani “en yakınlar” ile ilgili açıklamayı) da Rasûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem’den mi işittin ey Ebu Hureyre!” O da dedi ki:
“Hayır, bu Ebu Hureyre’nin anlayışındandır.”
Önemli Uyarı: Ahmed Naim ve Kâmil Miras tarafından yapılan Tecrid-i Sarih Terceme ve Şerh’inde (11/373) (Kâmil Miras tarafından)* şu şekilde tercüme edilmiştir ki
son derece yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermektedir:
“Ya Eba Hureyre! Bu hadisi bu suretle Rasûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem’den işittin mi?” demişlerdi. Ebu Hureyre de bu
suale sinirlenerek: “Hayır, bu Ebu Hureyre’nin cebinden uydurmadır” diye suali
inkar ve ta’riz ile karşılamışdı.”
Bu şekilde bir tercümenin hadisin ne metniyle ne de
muhtevasıyla bir alakası vardır! Nitekim Sahihu Buhari’deki arapça metninin
orjinalini yukarıda nakletmiştim.
Hamd ve Minnet Allah’adır.
Ebu Muaz el-Çubukâbâdî
* Tecrid-i Sarih Terceme ve Şerhinin dördüncü cildinden sonrası yalnızca Kâmil Miras tarafından tercüme ve şerh edilmiştir. Bu sebepten dolayı Ahmed Naim'in adının zikredilmemesi gerektiğine dair ikazda bulunuldu. Abdullah Tekhafızoğlu'na teşekkür ederim.
* Tecrid-i Sarih Terceme ve Şerhinin dördüncü cildinden sonrası yalnızca Kâmil Miras tarafından tercüme ve şerh edilmiştir. Bu sebepten dolayı Ahmed Naim'in adının zikredilmemesi gerektiğine dair ikazda bulunuldu. Abdullah Tekhafızoğlu'na teşekkür ederim.