İbn Ebi Muleyke’den: “Ömer radıyallahu anh zamanında bedevînin
biri geldi ve:
“Allah’ın Muhammed’e indirdiği şeyleri bana kim okur?” dedi.
Bunun üzerine adamın biri ona Tevbe suresini okudu. Ancak bu ayeti:
أَنَّ اللَّهَ
بَرِيءٌ مِنَ الْمُشْرِكِينَ وَرَسُولِهِ
Lafzıyla, yani “Allah, müşriklerden ve rasulden berîdir”
anlamına gelecek şekilde okudu. Bunun üzerine bedevî:
“Allah kendi rasulünden berî mi oldu? O halde Allah ondan
berî ve uzak ise ben de ondan berîyim” dedi. Bedevînin bu sözü Ömer radıyallahu
anh’e ulaşınca yanına çağırdı. Ona:
“Ey bedevî! Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den berî
olduğunu mu söylüyorsun?” diye sorunca bedevî şu karşılığı verdi:
“Ey müminlerin emiri! Medine’ye geldiğimde Kur’ân konusunda
herhangi bir bilgim yoktu. Kur’ân’ı bana okuyup okutacak birini sorduğumda
filan kişi bana Tevbe suresini okudu. Ancak okurken:
أَنَّ اللَّهَ
بَرِيءٌ مِنَ الْمُشْرِكِينَ وَرَسُولِهِ
“Allah, müşriklerden ve rasulden berîdir” şeklinde okudu. Bunun üzerine ben de:
“Allah kendi rasulünden berî mi oldu? O halde Allah ondan
berî ise, ben de ondan berîyim” dedim.” Ömer radıyallahu anh:
“Ey Bedevî! Ama o ayet bu şekilde değildir. Şu şekildedir:
أَنَّ اللَّهَ
بَرِيءٌ مِنَ الْمُشْرِكِينَ وَرَسُولُهُ
“Allah ve rasulü müşriklerden berîdir” (Tevbe 3) dedi. Bunun
üzerine bedevî:
“Vallahi ben de Allah ve rasulünün berî olduğundan berîyim”
dedi.
Sonra Ömer b. el-Hattab radıyallahu anh Arap dili hakkında bilgisi
olmayan kişilerin Kur’ân okutmamasını emretti ve Ebu’l-Esved’e ayetleri
harekelemesini söyledi.”[1]
[1]
İsnadı hasendir. İbnu'l-Enbârî el-Vakfu ve'l-İbtida rivayet etmiştir. İbnu'l-Enbârî'nin isnadıyla; İbn Asakir, Tarihu Dımeşk'te (25/191) rivayet etmiştir. Kurtubi Tefsir (1/24)