Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

Daru's-Sunne Neşidler

20 Nisan 2017 Perşembe

Delilin Nedir Ey Miskin!

Suret yapmak sözü; ister resim, ister oyma, ister makinayla çekme şeklinde olsun genel bir ifadedir. Aletle resim çeken kimse daha hızlı resmeder lakin sonuç birdir. Bütün bunların maksadı suret ortaya çıkarmaktır.
Oyma veya heykel yapanın maksadı suret ortaya koymaktır.
Resim çizenin maksadı suret ortaya koymaktır.
Kamerayla resim çekenin maksadı suret ortaya koymaktır.
Bütün bunlar arasında nasıl ayrım yapılabilir?
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Her suret yapan ateştedir” buyuruyor!  Bu ayrımın delili, getirdikleri felsefeler ve uydurma sözlerden başka bir şey midir?
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in sözlerini kendi kafalarına göre sınırlamak istiyorlar!
Heykel veya resim şeklindeki suretlerin sakıncası, fotoğraf resmi hakkında da geçerlidir. Suretlerin sakıncaları: şirke vesile olması ve yaratma hususunda Allah Teâlâ’ya benzemedir. Bu sakıncalar kamerayla çekilen suret için de söz konusudur. Sonuç aynıdır. Maksat aynıdır. Aletle suret elde edeni, diğer suretlerden ayıran şey nedir? Hatta aletle yapılan resim, diğerlerinden daha şiddetlidir. Kamerayla suret çeken kimse, elde ettiği sureti Allah’ın yarattığına, elle çizenden veya oyma yapandan daha fazla benzetir! Fotoğraf makinasının çektiği suretteki renkleri ve hatları elle çizen veya oyma yapan elde edemez. Hatta kamerayla görüntü kaydı yapıldığında ses ve hareketler de işin içine girer. Bunu yasağın kapsamından çıkarmak için zorlama yorumların hiçbir manası yoktur!
 Malumdur ki Allah Azze ve Celle’nin kelamını ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in kelamını ancak Allah’ın kelamından veya rasulünün kelamından sahih bir delil tahsis edebilir. Beşerin içtihatları, zorlamaları ve felsefeleri sahibine reddedilir. Bu husus hadis usulü ve tefsir usulünden bilinen bir durumdur. Umumî olan bir nas, delil olmadıkça tahsis edilemez. Hususî olan bir nas da insanların içtihatlarıyla genel kılınamaz. Bu kaidenin, üzerinde icma edilmiş bir kaide olduğunu kabul etmelerine rağmen makinayla elde edilen sureti Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in suret hakkındaki yasağının kapsamından çıkarırken neden unutuyorlar?! Bu ayrım ilim ehli ve usulcüler katında hiçbir değeri olmayan boş bir sözdür.
Usul kaideleri onların yorumlarının hiçbirini kabul etmez. Onlar bunu iyi biliyorlar! Lakin hevâ ve mugalata yok mu! Bazen çok uzak bir yoruma kaçarlar! Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Her suret yapan ateştedir” diyor, falan kimse çıkıp diyor ki: “Makinayla suret yapan ateşte değildir”!! Peki delilin nedir ey miskin! Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem her suret yapan ateştedir diyor, sen ise makinayla suret yapan hariç diyorsun! Bu çok tehlikeli bir sözdür!
Bkz.: İânetu’l-Mustefid 2/369-371

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)